ADANA

Adana, ruhu olan bir memleket. Uçsuz bucaksız, göz alabildiğine uzanan Çukurova’sı, mucizevi şekilde ovada yükselen dağları, insana huzur veren yemyeşil serin yaylaları ile bir bütün. Yukarıdan aşağıya, doğudan batıya herkes rahatlıkla “Adanalıyık” diyebiliyor. Kökleri asırlardır orada olanı da, Adana’da yaşamışlığı üç-beş seneyi geçmeyeni de sahip çıkabiliyor Adana’ya. Adana kozmopolit olduğu kadar, büyülü coğrafyasındaki kudretiyle herkesi kucaklıyor.

Adana İsminin Kaynağı
Adana'ya ait en eski yazılı kayıtlara ilk defa, Anadolu yarımadasının en köklü uygarlıklarından biri olan Hititlerin kaya kitabelerinde rastlanmaktadır. Boğazköy metinleri olarak bilinen M.Ö.1650 yıllara tarihlenen bir Hitit tabletinde, Adana havalisinden URU ADANIA yani ADANA BÖLGESI olarak bahsedilmektedir. Bu konuda sadece bu tablet dikkate alınacak olsa bile ADANA ismi en az 3640 yıllık bir geçmişe sahiptir.

Adana, Türkiye’nin büyük bir ili ve en kalabalık altıncı şehri. 2014 itibarıyla 2.165.595 nüfusa sahiptir. Şehir merkezi, Akdeniz’den 30 km içeride Seyhan Nehri’nin üzerinde bulunmaktadır. Akdeniz sahil şeridinde ise Karataş ve Yumurtalık(Ayas) ismi ile iki adet sahil ilçesi bulunmaktadır. Yine Akdeniz üzerinde bulunan Ceyhan ilçesinde ise ticari amaçlı liman bulunmaktadır.

Doğudan batıya 100 kilometre boyunca uzanan Adana-Mersin Büyükşehir Bölgesi, 3,45 milyon nüfusa sahiptir. Türkiye’deki altıncı büyük metropolitan alan olup ülkenin önde gelen bir ticaret ve kültür merkezidir.

Maden zengini 4. bölge olan Adana; krom, demir, manganez, kurşun ve çinko yatakları açısından önem taşımaktadır.

Adana’nın merkezi; Mersin, Adana, Osmaniye ve Hatay illerini kapsayan coğrafi, ekonomik ve kültürel bir bölge olan Çukurova’nın merkezinde bulunur. Yaklaşık 5,62 milyon insana ev sahipliği yapan bölgenin büyük bir bölümü, tarıma oldukça elverişli, geniş ve düz bir arazidir.